Gedicht
Mustafa Köz
BECAUSE LOVE DOES EXIST
You lie silently beside me,like long like the longest rivers run.
Like long like the longest rivers run
as lily-white fingertips touch
mad at night but ourselves under the sun.
Mad at night but ourselves under the sun.
neighing like foals on the wetlands,
the branches before our brows pulled away by someone.
The branches before our brows pulled away by someone
our hearts, nothing but an old ebb and tide
a trace of the reed bed where the waters spun.
A trace of the reed bed where the waters spun.
like a lost child, we feel the flurry grow
it’s better this way as the rivers shun.
It’s better this way as the rivers shun
the loneliness of an immigrant moon by the edge of night
autumn must be over; all the birdlime undone.
Autumn must be over; all the birdlime undone.
with the waters rise or with the waters fall
we course on the lowlands dun.
We course on the lowlands dun
our days the sorrow of rotten reeds
like long like the longest rivers run.
ÇÜNKÜ AŞK VARDIR
ÇÜNKÜ AŞK VARDIR
Sedasız uzanıyorsun yamacıma,uzun ama upuzun nehirler gibi.
Uzun ama upuzun nehirler gibi
dokundukça bembeyaz parmak uçları
sabahları kendimiz, akşamları deli.
Sabahları kendimiz, akşamları deli
taylar gibi kişniyor sular ovasında,
çekiyor alnımızdan dalları biri.
Çekiyor alnımızdan dalları biri,
ki kalbimiz bir eski med cezirdir
kalmış çekildiği yerde sazlığın izi.
Kalmış çekildiği yerde sazlığın izi
kaybolmuş bir çocuk telaşı içimizde,
sular alçalıp yükselirken, böylesi iyi.
Sular alçalıp yükselirken, böylesi iyi
mülteci bir ay yalnızlığı akşamın eşiğinde,
ökselerden, kalburlardan anlıyoruz güz bitti.
Ökselerden, kalburlardan anlıyoruz güz bitti
bata çıka koşturduğumuz o kırçıl ovada,
yükselen ya da alçalan sularla belki.
Yükselen ya da alçalan sularla belki,
kağşayan bir kamışın hüznüdür günlerimiz
uzun ama upuzun nehirler gibi şimdi.
© 1995, Mustafa Koz
From: Salıdan Önceki Pazartesi
Publisher: Tüm Zamanlar Yayıncılık,
From: Salıdan Önceki Pazartesi
Publisher: Tüm Zamanlar Yayıncılık,
Gedichten
Gedichten van Mustafa Köz
Close
ÇÜNKÜ AŞK VARDIR
Sedasız uzanıyorsun yamacıma,uzun ama upuzun nehirler gibi.
Uzun ama upuzun nehirler gibi
dokundukça bembeyaz parmak uçları
sabahları kendimiz, akşamları deli.
Sabahları kendimiz, akşamları deli
taylar gibi kişniyor sular ovasında,
çekiyor alnımızdan dalları biri.
Çekiyor alnımızdan dalları biri,
ki kalbimiz bir eski med cezirdir
kalmış çekildiği yerde sazlığın izi.
Kalmış çekildiği yerde sazlığın izi
kaybolmuş bir çocuk telaşı içimizde,
sular alçalıp yükselirken, böylesi iyi.
Sular alçalıp yükselirken, böylesi iyi
mülteci bir ay yalnızlığı akşamın eşiğinde,
ökselerden, kalburlardan anlıyoruz güz bitti.
Ökselerden, kalburlardan anlıyoruz güz bitti
bata çıka koşturduğumuz o kırçıl ovada,
yükselen ya da alçalan sularla belki.
Yükselen ya da alçalan sularla belki,
kağşayan bir kamışın hüznüdür günlerimiz
uzun ama upuzun nehirler gibi şimdi.
From: Salıdan Önceki Pazartesi
BECAUSE LOVE DOES EXIST
You lie silently beside me,like long like the longest rivers run.
Like long like the longest rivers run
as lily-white fingertips touch
mad at night but ourselves under the sun.
Mad at night but ourselves under the sun.
neighing like foals on the wetlands,
the branches before our brows pulled away by someone.
The branches before our brows pulled away by someone
our hearts, nothing but an old ebb and tide
a trace of the reed bed where the waters spun.
A trace of the reed bed where the waters spun.
like a lost child, we feel the flurry grow
it’s better this way as the rivers shun.
It’s better this way as the rivers shun
the loneliness of an immigrant moon by the edge of night
autumn must be over; all the birdlime undone.
Autumn must be over; all the birdlime undone.
with the waters rise or with the waters fall
we course on the lowlands dun.
We course on the lowlands dun
our days the sorrow of rotten reeds
like long like the longest rivers run.
Sponsors
Partners
LantarenVenster – Verhalenhuis Belvédère